have a rough time Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • have a rough time
    zor/sıkıntılı bir dönem geçirmek, zor/sıkıntılı bir dönemden geçmek; zor bir hayat geçirmek: They´re having a rough time right now. Şimdi zor bir dönem geçiriyorlar. He´s had a rough time in life. Zor bir hayat geçirdi.